PEKİ, NEREYE VE KİME DOĞRUDUR bir kadının yatağındaki(!) GÜRÜLTÜYSE KELİMELER?

23 Şubat 2010 Salı

Boşluklar ve Anlamlar

Sözlerinin çerçevesinde gizli bir suskunluk saklı duruyor. Nerede düşersek orada bağlanıyoruz taş duvarların hatırlattıklarına. Belki de aslolan molanın kısalığı veya uzunluğu değildi. Kayıtsızlığı içimizdeydi tüm resmi yırtılmışların. Ki onlar aslında dün gibi yalnızca bakışlarımıza düşen renginde başkalık...

Martı kanatlarına çizilmemiş bir gökyüzü düşün. Adımlarına sığdıramadığın aşkları ve bir de resmini kucağında sabahlayarak taşıdığın kadının intihar cümlelerini. Eskizlerinde dalgalanmış, yeri henüz giderken belirlenmiş rüyaların tırnak izlerini.
Yine bir bilinmezin sayfasına saklıyorum seni. Sadece sen bileceksin doldurduğum boşlukların nerede başlayıp nerede son bulduğunu. Gemiler diyeceksin ve gemiler hüznü omuzlarında bir kuş çaresiz, yılgın ve korunaksız...
Gözlerindeki ayazın tenimde bir karşılığı yok. Öylesine kandırılmış ki avuçlarım, susuyorum. Kim bilir belki de uzaklarda bir akşamın, düşleri bezeyen yalnızlığında durmak lazım. Hiç soru sorma artık gardırobunda bedelsiz tüm aşkların...

Nereden düştüysem; oradan dokunuyorum sana...

1 yorum:

  1. ya nereden, nasıl geliyor bu sözler bu cümleler aklınıza? bütüne bakılınca sanki tam bir mana yok ya da mandan koparıyor anlatım ve ses ama öyle güzel akıyor, öyle kulağa hoş geliyor ki söyledikleriniz.

    sesli okudum bu yazıyı.

    YanıtlaSil