PEKİ, NEREYE VE KİME DOĞRUDUR bir kadının yatağındaki(!) GÜRÜLTÜYSE KELİMELER?

27 Mart 2010 Cumartesi

Karmaşa

Tanıdık korkular sana en fazla beş cümle daha yazdıracak. Siyaha boyayacak, “Gönder,” dediğinde gidecek ama okuyanlar arasında, kurguyla gerçek köprüsünü ben atacağım. Ve sen yeni bir renk bulduğunda, hayallerin bedeni değişecek sadece... Sen bedene hükmedersin oysa arka kapıdan çıkarken hayat, notunu bırakmıştır düştüğün yere. Bense kendimden yola çıktım ve senin de kendinden çıkan bir yolu nasıl izlediğini görmek istedim sadece...

İşte, senden anlayabildiklerim bu benim. Sendeki anlayışsızlığım... Yazmak kadar kolay bırakacağım İstanbul’u. Kimsenin ruhu bile duymayacak.

Sonra papatyalar yeniden açar. Sulak yerde yetişecek bir aşkın süt memeleri şişer ve ezbere okunan bir geçmişte bir iki damla gözyaşına bulanır iki gülümseme...
Sevmediğin bir şehirde yaşadığın zaman, o şehrin çıkış yollarını görmek daha kolaydır. Çünkü her yerde başka bir kapı vardır. Birinden çıkarsan, diğerlerinin de sırası gelmiştir... Böyle olur. Şimdi bu şehirde hiçbir kapım yok... Şehir istediği zaman tükürebilir beni, biliyorum.
İstanbul… Öksürükleri bol şehir... Kendini böyle kotarıyor.

1 yorum:

  1. Ey yedi tepeyi yutan
    bin gelipte bir gideni
    pişman eden şehir.İstanbul...Güzel ve farklı bir yorum.

    YanıtlaSil