PEKİ, NEREYE VE KİME DOĞRUDUR bir kadının yatağındaki(!) GÜRÜLTÜYSE KELİMELER?

7 Şubat 2011 Pazartesi

Yaşamın Vitesleri


Vites değiştirmekle geçer bazen hayat. Tam doyma noktasına ulaştığınızda ani bastıran yağmur gibi ıslanabilirsiniz...

Ateşin üzerinde yürümek ve en ufak yara almadan devam edebilmek bazen öylesine zordur ki; nerenizden tutuştuğunuzu anlamak olası bile değildir. Gecelerin hüznüne bulaşınca gözenekler, kör bakışların ulaşabileceği hiç bir nokta kalmamıştır artık. Zamanla unutuşa uzanır eller. İçimizde başlar kıskançlık. Küçük bir kurt gibi kemirmeye başlar damar sokaklarında. Çıkışı olmayan yollar sonrasında sarsılan düşler, ayrılık acısının tavan arasından inip içimizin en rahat odasına kurulduğu vakitlerde küllerden oluşan bir yakınlık kurulur soframıza. Bir yanda kâğıt altlarına, en ücra köşelere fırlatılan fotoğraflar; diğer yanda ise anıların oluşturduğu ıssız bir koğuş... Uzanıp bir geçmişi çağırmak istemek nafiledir ki zaten öyle bir geçmiş yaşanmış olsa da artık yeri yoktur bu zamanda...
Sular akar...
Güneş her sabah kimileri için belirsizlikle, kimileri içinse yepyeni bir umutla doğuverir. Durdukça kalıntıları yaşamsal ayrıntıların, değişmeyecek tek şey buğulanan camlardaki inci taneleridir... Giden, yok oluş kâğıtlarını imzalatmıştır bir defa... Paramparça olmuş bir mazinin tadı kalmamıştır damaklarda... Ki tat, yalnızca ânı yaşadıkça güzel.
Keman sesi. Mandolinin iç gıcıklayan çağırışı. Uzak şehirlerin kalbime değen sancısı... Yâr yokluğunda, yâre sımsıkı sarılıp rüzgârlara boyun eğmek. Cümlelerde bir tutukluk. Kirpiklerimde vakitsiz bir ağırlık...
Kaç gramdır ki bir şarap bardağının ağırlığı? İçimizden taşanları taşıyabilecek kadar güçlü mü? Gözyaşlarımızı her yudumda saklayabilecek kadar onurlu mu?
Biliyorum şimdi değil!
Biliyorum sabırlıyım!

I. Vites:
Sol ayağını debriyajın dibini hissedene kadar bas... Sağ ayağını usulca, yaşamı titretmeyecek kadar gaza değdir.
...ve işte kalkıyorsun.
Daha fazla bağırtma iç sesini, ikiye geç.

II. Vites:
Hızını kontrol etmeni gerektirmeyecek kadar güvenli bir yoldasın. Islanmayacak kadar az yağıyor yağmur. Yine de sırılsıklamsın. İçinden yükselen sese kulak ver. Belki de rotası değişmeli çıktığın yolun.
Tali yoldan gelen var mı? Ya da anayolda daha fazla bu şekilde gidebilecek kadar cesaretin var mı?
Heyecan mı arıyorsun içindeki kalabalığa rağmen?
Ölüm bu hızla gelmez. Üçe tak!!!

III. Vites:
Ortasındasın işte yolun. Karar vermek için çok fazla bekleme. Bir defa verirsen gücü, yakmak için daha fazlasını ister yaşam. Geçip gitmeden ömrün, sona doğru biraz daha cesaret.
Ha gayret... Bilirsin, yolculuk hiçbir zaman bitmez arzuların sürdükçe.
Sonrasını merak etmeye başladın bile. İflah olmayacaksın bundan böyle...
Dört. Dört.
IV. Vites:
Yavaş yavaş ellerinin arasında duran yuvarlağın ağırlığını hissetmeye başladın öyle değil mi? Yıldızlara benzemez o. Kayıp giderse, tutuşacak çok şey olur geride. Dikkat et...
Bundan sonrası sana kalmış, ben seni otobana kadar getirdim. Ya vites küçültür yüzlerce sese boyun eğmek zorunda kalırsın; ya da hızını yüksek dozda sabitler ani gelebilecek her şeye hazırlıklı olmak zorunda kalırsın. Sonu, ne sen ne de ben bilebilirim.
İşte hızla dönüyor yaşam geç beşe.

V. Vites:
Sizi bilmem ama ben gözlerimi kapadım...

Piyano sesi. Ezgiden dökülen parmaklar. Aymazlığım...
Bu sabah uyanırken aydınlanmamış gökyüzünde, gecenin kalıntıları kalmıştı. Uzaklardan göz kırpan bir gezegenin korumasında saatlerce yürüdüm... Sonbahar düştü önüme tek parça. Tam üzerine basacakken, rüzgârın çabukluğuyla yanından geçtim sonbaharın. Kelimelerde sanki doymuş gibi bir rahatlık, tam vaktinde bir gülümseyiş... Birazdan dakikaları sayacağım ve sen geleceksin...
Biliyorum şimdi...
Şimdi...

Vitesleri olmadan yürümüyor yaşam. Evet, yağmurdan kaçamadım; tıpkı sevdandan kaçamadığım gibi.

2 yorum:

  1. Şiirsel anlatımlı yazılarınızı severek okuyorum,yüreğinizin sesi tükenmesin.Sevgiyle kalın...

    YanıtlaSil
  2. Her zamanki gibi şaşırtmaya devam ediyorsunuz. Büyük bir zevkle yazılarınızı takip etmeye çalışıyorum.Hayat denen araba tüm süratiyle yoluna devam ediyor.Bir,iki,üç,dört,beş derken viteslerde yetmiyor, bazan, rokete takmak istiyor insan.İstekler sınır tanımıyor.Hiçbirşey tatmin etmiyor.Bir gün birileri için güneş batıyor,birileri için doğuyor.Yaşamın vitesleri atmaya devam ediyor.Yüreğinizin ve kaleminizin hep güçlü olması dileğiyle...

    YanıtlaSil