“Kımıldamayın”, dedi sonra, “kımıldayanı vururum.” Elin milimetrik duruşunda bir bir donduruldu tüm kareler. Sahne, ufak oyunlarla başa sarılıp alt yazılı kimliklerin figüranlığına son verildi. Küçük kız avuçlarına düşen kuşun seyrine daldı ve bir gece duvardan soğuk rüzgârlar esince, kürek kemiğindeki sızıyla yaşayan adama dönüp: “yine mi? diyerek, uykuya daldı.
Karabasan, gölgelerle çoğalır ve sonra uyku sersemi bir geceye apansız bırakır iplerini.
“Tut!! Tutsana…” Sonra sayılar. Onlar da bağımsız bir dizilişle yelkovan ve akrebin kollarını kırar.
“ Uyan” dedi giderken, “uyanmazsan yok olursun.”
Uyandım.
Doyurulmuş olmalıydı koynundaki isimsiz aşklarla.
Şimdi "bir tek" kürek kemiğinde sızlanıyordur gece.
Şimdi "bir tek" kürek kemiğinde sızlanıyordur gece.
şiir mi yoksa rüya mı ?
YanıtlaSilbelki ikisi birden.